Hasta Rapor No.13

3 yıldır diploma projesini alıyorum. Bu dönem içerisinde psikolojim iyice bozuldu. Sanki hiç mezun olamayacakmışım, okul hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor bana. Diplomaya başladığım ilk yıl böyle bir düşünce yoktu kafamda. Fakat yıllar geçtikçe bu duygu büyüdükçe büyüdü. Hocalarımızın kaliteyi yükseltme isteği iyi ve doğru ama bu değişiklik temelden yani 1. sınıftan yapılmalı gibi geliyor bana. Tamam kabul ediyorum belki tembelim ve daha çok çalışmam lazım ama genele bakınca her sene 20 kişinin girdiği grafik bölümünden son 3 yılda 20 kişi mezun olabildi. Bunun tek sorumlusunun öğrenciler olmaması gerekir bana kalırsa.

Diyelim ki hocalar haklı kalite gerçekten yükseliyor ve öğrenciler her geçen sene diploma kurulda istenilen şeyleri anlıyor. O zaman şöyle bir sorun ortaya çıkıyor; diploma kurulunun 1. senesinde mezun olan kişi sayısının 3. senesinde mezun olan kişi sayısından daha az olması gerekirdi. Çünkü diploma kurulunun istediklerini öğrencilerin 2. ve 3. yılda 1. yıla göre daha iyi kavramış olmaları gerekirdi. Fakat bu sayı yani 1. sene mezun olanlarla 3. sene mezun olanlar hemen hemen aynı. Ben hocalar kaliteyi düşürsün demiyorum sadece bu yol ve yöntem bu eğitim sisteminde işe yaramıyor diyorum. Bence hocaların yeni bir yöntem geliştirmeleri gerekiyor.

1 yorum:

erhanc dedi ki...

tam da yüksek lisans icin istenilen _projeyi_yapmaya çalışırken okumam da ayrı bi güzel oldu;)

Injury Nedir Nasıl Gelişir?


İnjury hastalığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’nde son yıllarda ortaya çıkan bir hastalık olup, 20 yaşın üzerindeki grafik tasarım öğrencilerinde yoğun biçimde görülür. Yaşın ilerlemesiyle birlikte hastalığın şiddeti de artış gösterir. Hastalık vücuda girdikten sonra, kuluçka süreci 1 ila 3 yıl arasında değişmektedir. Bu süreçte hasta kişi, herhangi bir olumsuz belirtiyle karşılaşmaz. Hasta 6 farklı süreçten (erteleme, farkındalık, görmezden gelme, isyan ve depresyon, teslimiyet, mücadele) geçer.

İnjury hastalarında ileri derecede özgüven kaybı ile birlikte, depresyon, asabiyet ve saldırganlık durumuna sıkça rastlanır. Sosyal anksiyete, davranış, konuşma ve uyku bozuklukları gelişir. Hastalardaki yüksek stres düzeyi zaman zaman mide yanmaları ve kas spazmlarına yol açar. İnjury hastaları toplum baskısı karşısında saldırganlaşabilir. Dikkatleri oldukça dağınıktır. Kolay motive olamazlar. Özgüven eksikliğinin de etkisiyle, bu kişiler sürekli kararsızlık içindedirler. Dikkat edilmezse bu hastalar her an yurt dışına kaçabilirler.
Hastalık ilerledikten sonra tedavisi oldukça güçtür ve askerliğe bağlı nedenlerle erkeklerde zaman zaman daha da şiddetli gözlemlenebilir. Erkeklerde, hastalığın ilerleyen safhalarında asker ve inzibat korkusuna (askerofobi) yol açar. Hasta kişi askerofobi nedeniyle yurt dışı ve şehir dışı geziler yapamaz. Geceleri dışarı çıkmaya korkar ve eve kapanarak asosyalleşir.
İnjury hastalığında erken teşhis çok önemlidir. Teşhis ve tedavinin gecikmesi, hastalığın ilerlemesine, tedavinin güçleşmesine, dolayısıyla hasta ve hasta yakınları için de maddi-manevi birçok sıkıntıya yol açacaktır.